بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

تَٱللَّهِ إِن كُنَّا لَفِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ ٩٧

«Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik».

– Hasan Basri Çantay

إِذْ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ٩٨

«Çünkü sizi aalemlerin Rabbi ile bir seviyyede tutuyorduk».

– Hasan Basri Çantay

وَمَآ أَضَلَّنَآ إِلَّا ٱلْمُجْرِمُونَ ٩٩

«Bizi o mücrimlerden başkası sapdırmadı».

– Hasan Basri Çantay

فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ ١٠٠

Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse),

– Hasan Basri Çantay

وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٍ ١٠١

«ne de candan bir dost yok».

– Hasan Basri Çantay

فَلَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ ١٠٢

«Bizim için hakıykaten bir geri dönüş olsaydı da biz de mü'minlerden olsaydık».

– Hasan Basri Çantay

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ ١٠٣

Şübhesiz ki bunda mutlak bir ibret vardır. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٠٤

Senin Rabbin, muhakkak ki O, mutlak gaalibdir, çok esirgeyicidir.

– Hasan Basri Çantay

كَذَّبَتْ قَوْمُ نُوحٍ ٱلْمُرْسَلِينَ ١٠٥

Nuuh kavmi gönderilen (peygamber) leri tekzîb etdi.

– Hasan Basri Çantay

إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٠٦

Hani biraderleri Nuuh onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi,

– Hasan Basri Çantay

إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ١٠٧

«Şübhesiz ben size gönderilmiş emîn bir peygamberim».

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu